Sokaktaki asıl kaygı: Belirsizlik

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyarbakır’da geçimini pazarcılıkla sağlayan binlerce kişi var salgın pazar esnafını da ciddi anlamda etkilemiş görünüyor.  Sebze, meyve, yeşillik, yumurta gibi ürünlerin dışında diğer tüm tezgahlar kaldırılmış durumda ve tezgahlar arasındaki mesafe üç metreye çıkartıldı. BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre Bağcılar Kadın Pazarı Derneği Başkanı Hazal Tunç, pazar yerinde 25 arkadaşlarının tezgahının kapatıldığını söyledi. Hazal, salgından dolayı ürün fiyatlarının pahalandığını bu durumun satışları çok etkilediğini ifade etti.

Ev kredisini iki aydır ödeyemiyor

Tunç, “Kalabalık oluyor diye insanlar çok mecbur kalmadıkça pazara gelmiyor” diyor. Fatma Doğan ve Mürüvet Demir, yıllardır pazarcılık ile geçinen iki kadın.  Fatma, dört yıldır kadın pazarında sakatat ve tavuk satıyor, Mürüvet ise tezgahında tekstil ve giyim ürünleri satarak ailesini geçindiriyor. Salgın nedeniyle ikisi de tezgahı kapatmak zorunda kalmış.  Mürüvet, 2004 yılında eşini bir trafik kazasında kaybettiğinde Jiyan Semt Pazarı’nda giysi satarak çocuklarını büyümüş. İkisini evlendirip, üçünü üniversiteye kadar okutmuş. Beş yıl önce bankadan çektiği kredi ile ev almış ama tezgahı kaldırılınca ev kredisini iki aydır ödeyemiyor.

Korona hepimizi perişan etti

Salgın başladıktan hemen sonra oğlu da işinden olunca pazarda yumurta satan bir arkadaşının yanında yevmiye ile çalışmaya başlamış. Arada başka tezgahlara da yardımcı olunca akşam eve sebze ve yeşillik götürebiliyor Mürüvet.  “Haftada beş gün çalışıyor, 250 lira alıyorum ve bu para ile dört kişi geçinmeye çalışıyoruz, korona hepimizi perişan etti” diyor ve salgının bir an önce son bulması için dua ettiğini söyledi. Fatma Doğan da sekiz yıl önce pazarcılığa başlamış. Tezgahında birkaç yıl sebze satan Fatma daha sonra sakatat ve tavuk satmaya başlamış. O da Korona mağdurlarından ve tezgahı iki aydır kapalı. İnşaat işçisi olan eşi de aylardır işsiz ve Fatma da, Mürüvet gibi çareyi pazarcı arkadaşlarının tezgahında yevmiye usulü çalışmakta görmüş.

Belirsizlik kaygılandırıyor!

Çok zor koşullar altında pazarcılık yaptıkları için virüsün bulaşmasından endişe duymadığını söyleyen Fatma’yı asıl kaygılandıran salgının uzaması ve bu gidişatın belirsizliği.  Onun da evi kira ve salgından önce bankadan tüketici kredisi çekmiş. Kredilerin üç ay ertelendiğini söylüyor ama günlük 50-60 lira ile bu süreci nasıl atlatacağına kara kara düşündüğünü söyledi.  “Eskiden olsa birilerinden borç eder daha sonra çalışır öderdik ama korona o kadar çok insanı mağdur etti ki herkes artık aynı durumda” diyor Fatma.

Koronavirüs seyyar satıcıları da etkiliyor

Ofis semt pazarı, tedbirlere rağmen çok kalabalık. Zabıtalar pazara gelenlerin ateşini ölçüp maskesi olmayanların girişine izin vermiyor.Üç günlük sokağa çıkma yasağının telaşı pazar yerine yansımış durumda.Pazar yeri olmayan ama hayatını seyyar satıcılıkla kazanan birçok kişi salgından dolayı satışların çok düştüğünü dile getirdiler.Mehmet Can Bıkmış, salgından önce seyyar tezgahında simit satarak geçiniyormuş. Satışlar durunca o da çareyi seyyar bir tezgah kiralayıp mevsim meyveleri satmakta bulmuş. Bu işte yeni ve günde 50 lira kazanabildiğini söylüyor. O da kiracı ve faturalarını ödemekte güçlük çekiyor.

‘Çok zor geçiniyoruz’

“Bir çocuğum var, bez ve mama parası, kira, elektrik, su çok zor geçiniyoruz” diyor.

Hemen yanında tezgahında yer fıstığı satan bir diğer seyyar satıcı da salgın ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle satış yapamamaktan dertli. “Millet dışarıda olmadığı zaman ben nasıl satış yapabilirim ki?” diye soruyor ve bu süreçte kiracı olmadığı için şükrettiğini söyledi. Abdullah Cinaklı da 13 yaşından beri seyyar satıcılık yapıyor ve tezgahında mevsimlik sebze, meyve, yöresel otlar satıyor. Bahar aylarında çıkan kenger, ışgın gibi yöresel otlar rağbet görse de salgından dolayı tüm ürünlerin satışının düştüğünü ifade etti. “Koronadan önce satışlar çok iyiydi ama satışlar yüzde elli düştü. Eve ekmek götürme derdiyle geliyoruz ama sabahtan akşama kadar 20-30 lira bile kazanamıyoruz. Zor geçiniyoruz, Ramazan ayı şimdi ama yasaklardan dolayı iş de yapamıyoruz” diyor. Ofis semtinde 15 yıldır bijuteri dükkanı olan Ümit’in işleri de kötü. Dükkanda işler durunca sokağın başın kurduğu seyyar tezgahta tatlı satarak korona günlerini atlatmayı umuyor: “Dükkanın kirası 8 bin lira, eskiden günde 1500 lira satış yapabilirken şimdi 50 lira bile kazanamıyoruz. Bu dönemde para kazanmak zor olduğu için sokağın başına seyyar tezgahta tatlı satmaya başlayarak evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Bizim de dua etmekten başka bu süreçte elimizden bir şey gelmiyor.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sokaktaki asıl kaygı: Belirsizlik

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir