Kuraklık, Sel, Susuzluk… İklim Krizi Zirvede! Ekoloji Uzmanları Çare Arıyor

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2023 bugüne kadar ölçülen en yüksek sıcaklıkların yaşandığı yıl oldu. İklim krizi; aşırı ısınma-soğuma, yağış rejimi değişimi, kuraklık ve susuzlukla sonuçlanırken, vahşi madencilik, plansız imar ve endüstri büyük bir eko-kırıma neden oldu. Ortalama sıcaklığın 1.52 derece artması sadece bu konuda hassasiyet ve çaba gösteren çevrelerde alarm zillerini çaldı. 9.Köy muhabiri Bilge Sarıhan, Ekoloji Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Asma ve Su ve İklim Politikaları Araştırmacısı Gökçe Şencan ile son durumu ve alınacak acil önlemleri konuştu.

 

Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi, bu yıl küresel ısınma eşiği olan 1.5 santigrat derecenin ilk defa geçildiğini açıkladı. Uzmanlar, Şubat 2023 ile Ocak 2024 arasındaki sıcaklık artışının 1.52 santigrat dereceye ulaşmasının ekosistemlere, insan sağlığına ve ekonomiye ciddi zararlar verebileceğini belirtti.

 

2023 bugüne kadar ölçülen en yüksek sıcaklıkların yaşandığı yıl oldu. İklim krizi; aşırı ısınma-soğuma, yağış rejimi değişimi, kuraklık ve susuzlukla sonuçlanırken, vahşi madencilik, plansız imar ve endüstri büyük bir eko-kırıma neden oldu. Ortalama sıcaklığın 1.52 santigrat derece artması sadece bu konuda hassas bir çaba gösteren çevrelerde alarm zillerini çaldırdı.

 

Ekoloji Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Asma ile Su ve İklim Politikaları Araştırmacısı Gökçe Şencan “Yok oluşa doğru gidiyoruz” diye özetledikleri tabloyu ve alınabilecek önlemleri 9.Köy’e anlattı:

 

Tropikal iklim döngüsünün bozulmasının ve benzer etmenlerin iklim krizini yarattığını ifade eden Muzaffer Asma, “İhtiyaç ekonomisi yerine sermaye birikimi, sınırsız meta üretimi, tüketimin teşviki, fosil yakıt, kontrolsüz ve plansız endüstrileşme, vahşi madencilik, kentleşme ve imar baskısı, orman talanı, tarım ve mera alanlarının yağması ve bozulması, içme ve kullanma suyunun kirletilmesi, yani eko-kırım olarak tarif ettiğimiz tüm ekosistemin geri dönüşümünün imkansız bozuma uğratılması sonucu iklim koşullarımız olağanüstü değişimler gösterdi” dedi.

 “Koşar adım yok oluşa doğru gidiyoruz”

“2023 yılı bugüne kadar ölçülen en yüksek sıcaklıkların yaşandığı yıl oldu.” diyen Asma, önümüzdeki yıllarda yeni rekorlar göreceğimizi söyledi.

Birleşmiş Milletler IPCC raporları ve 1990’larda başlayan COP toplantıları ile krizin boyutlarının ele alındığını fakat gerekliliklerin yerine getirilmediğini ifade eden Muzaffer Asma şunları söyledi:

“Bu süreçte hazırlanan raporlarda atmosferdeki karbon miktarının tehlikeli boyutlara ulaştığı, bunun kaçınılmaz olarak küresel ısınmaya yol açacağı, gezegenimizin 1.5 derece daha ısınırsa bunun kritik eşik olduğu vurgulanmıştır.

Ne yazık ki günümüzde bu eşiğin aşıldığı ve ısınmanın devam ettiği görülüyor. Geri dönüş artık imkansız hale geldi. Üzgünüm ama koşar adım yok oluşa doğru gidiyoruz.”

Bireylerin bütünsel bir değişimi sağlamaya gücünün yetmeyeceğinin altını çizen Asma, yaşamın devamı veya yok oluş arasında bir tercih yapılması gerektiğini ifade etti.

Sistemin değişiminin temel dinamosunun insanlar olduğunu söyleyen Asma, “Sokaklar bizi bekliyor, kitlesel çıkışlar yapabilirsek ne vahşi madencilik durabilir önümüzde ne de fosil yakıt tekelleri. Greta’nın sözüyle bitireyim;“İklimi değil sistemi değiştir.” dedi.

Bütün insanlık ve dünya için tehlike

Sıcaklığın bu seviyelere ulaşmasının kontrolsüz fosil yakıt tüketimi olduğunu belirten Su ve İklim Politikaları Araştırmacısı Gökçe Şencan ise iklim değişikliğinin dünya genelinde insanlık için çok ciddi sorunlar doğuracağını aktardı.

Başta Doğu Akdeniz olmak üzere dünyada bazı bölgelerin tamamen yaşanmaz hale gelebileceğini söyleyen Gökçe Şencan, “Ciddi anlamda ormanlarımızı kaybedeceğiz. Bulabileceğimiz su oranı belirsizleşmeye başlayacak. Karadeniz’de ormanlar Akdeniz ormanlarına dönüşmeye başlayacak.

Bazı şehirler tamamen yaşanmaz hale gelecek. Deniz seviyesinin yükselmesiyle aşırı hava olaylarının sıklığının, şiddetinin ve uzunluğunun artmasıyla felaketlerle karşılaşacağız” dedi.

Hızlı bir şekilde fosil yakıt tüketimini azaltmamız gerektiğini söyleyen Gökçe Şencan, bir yandan da gelecekte ısınmanın sebep olacağı etkilere hazırlık yapmamız gerektiğini vurguladı. Öncelikli hedefin küresel ısınmayı durdurmak değil yavaşlatmak olması gerektiğini belirten Şencan acil önlemleri şöyle sıraladı:

“Kömür santrallerinin kapatılması, arabalarda benzin mazot yakılmaması, elektrikli araçlara geçilmesi ve enerjinin jeotermal, güneş ve rüzgar gibi temiz kaynaklardan elde edilmesi lazım.

Karbonsuzlaşmaya geçerken bir yandan da kuraklığa ve sele dayanıklılık gibi çalışmaların yapılması gerekir. Özellikle kuraklık yönetiminin tarımda ciddi etkileri olacaktır buna eğilmek gerekir.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kuraklık, Sel, Susuzluk… İklim Krizi Zirvede! Ekoloji Uzmanları Çare Arıyor

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir