Buğday Türkiye’nin en çok üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinden biridir. Çifçiler; tohumun ilk atıldığı andan, hasat zamanına kadar binbir emek vererek, güzel bir verim almayı amaçlıyor. Güneydoğu Bölgesi’nin birçok yerinde hasat zamanı başlarken, ekili alanların yanması da gündemden düşmüyor. Haziran ayında Diyarbakır Çınar İlçesi’nde 10 gün ara ile 250,200,70,ve 30 dönüm ekili alanda yangın çıktı. Çıkan yangınlar üreticilerin bir yıllık emeğini heba ederken aynı zamanda, canlıların da yaşam alanını yok ediyor. Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu son dönemlerde ekili alanlarda çıkan yangılar ile ilgili Yenigün’e konuştu.
‘Yangınların çıkması tesadüf değil’
Çıkan yangınların tesadüf olmadığını savunan Süleyman İskenderoğlu, “Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş şirketinin sorumsuzluğu, vurdumduymazlığından kaynaklı yangılar çıkıyor. Normalde bu şirketin elektrik direklerini değiştirip, bakım yapması gerekiyor. Ama maalesef yapmıyorlar, hava ısındığı zaman da elektrik telleri kopuyor. Kopan teller yangının çıkması neden oluyor. Çiftçi üreticilerimiz mağdur oluyor. Dün benim yaklaşık 50-60 dönüm tarlam yandı. Bu sorumsuzluktur, şimdiye kadar nereye bakım yapmışlar? Normalde bakım, onarım yapmaları gerekiyor. Enerji direklerinin bakımı yapılmadığı zaman, havalar ısınmasıyla enerji nakil hatları, teller, direkler, ayrıcıların, elektrik enerji hatları düşüyor. Akabinde de ateş çıkıyor. Çiftçinin bir yıllık emeği heba oluyor. Dün Çınar’da yanan ekili arazi öyle, Yenişehir’deki öyle, Bismil’deki yine öyle bunların hepsi tesadüf değil” dedi.
‘Yanan ekili alanda kopmuş teller çıktı’
Geçtiğimiz günlerde ekili alanının yandığını ifade eden İskenderoğlu, “Yenişehir’de benim tarlam yandı. Polisi çağırdım olay yeri incelemesi geldi. Kopmuş tel yerdeydi. Memleketimiz bu kadar mı sahipsiz? Bir devlet çiftçiyi, üreticiyi, vatandaşı bir şirketin insafına bırakmış. Bizleri bir şirketin insafına terk etmişler, böyle bir şey olur mu? Geçen yıl bizim bir köylünün ekili alanında, direkten çıkan kıvılcımdan dolayı yangın çıktı, kamere var. Mahkeme haklı dedi; tazminatını aldı. Şimdi biz de alacağız. Ama niye yanıyor. Bu bir milli servettir” diye konuştu.
‘Yanan ekinler hepimizin’
İskenderoğlu, yanan ekili alanlarla ilgili şu sözlere yer verdi; “Buğday stratejik bir üründür. Yazık, bu buğday hepimizin… Yanan ekinler aslında hepimizin cebinden çıkıyor. Benim, sizin, işçinin, çiftçinin hepimizin… Çiftçi, buğdayı üretene kadar binbir zorlukla karşılaşıyor. Tam biçeceğiz diyoruz, enerji nakil hatları düşüyor. Bütün ekim yangında kül oluyor. Bu kadar vurdumduymazlık olmaz. Ben isyan ediyorum artık. Çınar’da, Yenişehir’de, Bismil de oldu. Yangınlar büyük bir kayba neden oluyor. Her türlü masrafı yapılmış, sadece biçerdöver gelip biçecek, bakıyoruz yangın çıkmış. Bu tellerin bakımı yapılsa, teller düşmese hem buğdaylarımız hem de doğa zarar görmez.”
‘Bu kaza değil, ihmalkârlık’
İskenderoğlu, benim 50 dönüm ekili alanım yandı. Bir önceki gün Çınar’da 70 dönüm, daha önce yine Çınar’da 30 dönüm, Bismil’de yaklaşık olarak 140-150 dönüm yandı. Yazık hepsini toplasan 130-140 ton buğday olur. Az değil. Bir kaza olur, kazadır dersin yapılacak bir şey yok. Ama bu ihmalkârlık, kaza değil. Herkesi sorumluluğa davet ediyorum. Çiftçilerimiz birbin emekle buğdayı hasada getiriyor. Herkesin duyarlı olması lazım. Başta Dicle Elektrik dağıtımı A.Ş’nin yetkilileri olmak üzere, yeni gelen valimize sesleniyorum; valimizin bu konuya el atmasını istiyorum. Enerji nakil hatlarının bakım ve onarımın yapılmasını istiyorum” diye belirtti.
